AA muhabirine konuşan Çam, başkentte düzenlenen “EKO İKLİM İktisat ve İklim Değişikliği Doruğu ve Fuarı”nda oyuncu Beren Saat’in yaptığı konuşmaya değindi.
Lütfiye Selva Çam, Beren Saat’in gündem olan konuşması hakkında şunları kaydetti:
“Aktivist kimliğiyle Beren Saat’in yapmış olduğu konuşmayla, kurullarda HDP ve CHP’li milletvekillerinin konuşmalarının birebir benzeştiğini gördüm ve epey şaşırdım. İşte ‘kadın bakanlığının kapatılması’ söylemi… ‘Kadın Bakanlığı’ diye bir bakanlığımız yoktu bizim. Aileyi, bayanı ve dezavantajlı kümeleri işin içine alacak biçimde bayandan sorumlu devlet bakanlığından, müstakil bir bakanlığa çevirdik ve icracı bir bakanlık haline getirdik. Buradaki telaffuz o kadar birebir metin manasında örtüşüyor ki, bir iklim doruğunda ve aktivist kimliğiyle öne çıkmaya çalışan bir sanatkara bunu yakıştıramadım. Ortaya karışık; başörtülülerin hakkını koruyormuş üzere, öbür taraftan bir öteki şeyi gündeme almak suretiyle zihinleri karmaşık bir biçimde ortaya konulan bir telaffuzdan bahsediyoruz. Hiç şık olmayan telefondan bir metin okunması… Kendine ilişkin bir metin miydi, açıkçası onu da merak ediyorum. Ankara’da bugüne kadarki yaptığı icraatlarla hiç bir şey goremediğimiz bir belediye liderinin gösterisine dönüştürülmeye çalışılan bir iklim doruğunu şaşkınlıkla izledim. Gösteri yapmaya çalışan milletvekillerimizin telaffuzlarıyla, Beren Saat’in telaffuzlarının birebir aynı olması da şaşırttı. Biz, siyasetçiler, siyasetçilerle her türlü şeyi paylaşır gerekirse uğraşımızı veririz, ortak hissede buluruz bulamayız, o farklı bir husus ancak siz bir aktivistseniz bir duruşunuz var ise ve oraya iklim aktivisti olarak geliyorsanız, sizin siyaseti yapacağınız yer siyasi mecralardır. Aktivist kimliğinizle orada farklı bir konuşma beklenirdi.”
Lütfiye Selva Çam, Beren Saat’in gündem olan konuşması hakkında şunları kaydetti:
“Aktivist kimliğiyle Beren Saat’in yapmış olduğu konuşmayla, kurullarda HDP ve CHP’li milletvekillerinin konuşmalarının birebir benzeştiğini gördüm ve epey şaşırdım. İşte ‘kadın bakanlığının kapatılması’ söylemi… ‘Kadın Bakanlığı’ diye bir bakanlığımız yoktu bizim. Aileyi, bayanı ve dezavantajlı kümeleri işin içine alacak biçimde bayandan sorumlu devlet bakanlığından, müstakil bir bakanlığa çevirdik ve icracı bir bakanlık haline getirdik. Buradaki telaffuz o kadar birebir metin manasında örtüşüyor ki, bir iklim doruğunda ve aktivist kimliğiyle öne çıkmaya çalışan bir sanatkara bunu yakıştıramadım. Ortaya karışık; başörtülülerin hakkını koruyormuş üzere, öbür taraftan bir öteki şeyi gündeme almak suretiyle zihinleri karmaşık bir biçimde ortaya konulan bir telaffuzdan bahsediyoruz. Hiç şık olmayan telefondan bir metin okunması… Kendine ilişkin bir metin miydi, açıkçası onu da merak ediyorum. Ankara’da bugüne kadarki yaptığı icraatlarla hiç bir şey goremediğimiz bir belediye liderinin gösterisine dönüştürülmeye çalışılan bir iklim doruğunu şaşkınlıkla izledim. Gösteri yapmaya çalışan milletvekillerimizin telaffuzlarıyla, Beren Saat’in telaffuzlarının birebir aynı olması da şaşırttı. Biz, siyasetçiler, siyasetçilerle her türlü şeyi paylaşır gerekirse uğraşımızı veririz, ortak hissede buluruz bulamayız, o farklı bir husus ancak siz bir aktivistseniz bir duruşunuz var ise ve oraya iklim aktivisti olarak geliyorsanız, sizin siyaseti yapacağınız yer siyasi mecralardır. Aktivist kimliğinizle orada farklı bir konuşma beklenirdi.”