Allah'In Kıdemi Nedir ?

Ilay

New member
Allah'ın Kıdemi: Zamanın Ötesinde Bir Hikâye

Bir Hikâyenin Başlangıcı: Sonsuzluk İçindeki Sorular

Merhaba forumdaşlar,

Bugün sizlerle derin bir sorunun etrafında şekillenen bir hikâye paylaşmak istiyorum. Bu soruyu uzun zamandır düşünüyorum ve belki de hep birlikte, hepimizin farklı bakış açılarıyla anlamaya çalışabileceğimiz bir mesele: “Allah’ın kıdemi nedir?” Kıdem, zamanla ilgili bir kavram; ama Allah’ın zamanla ilişkisi ne kadar farklı olabilir? Zaman bizim anladığımız şekilde mi işler, yoksa ondan çok daha derin bir anlam mı taşır?

İşte bu sorunun peşinden giderken, bir hikâye doğdu. Hikâyemizde, farklı bakış açılarına sahip iki karakter, bu soruyu sorguluyorlar. Biri, sorunun cevabını çözmek için analitik bir yaklaşım sergilerken, diğeri ise duygusal ve ilişkisel bir bağ kurarak bu soruyu daha derinlemesine hissetmeye çalışır. Hadi gelin, bu iki karakterin yolculuğuna katılalım ve Allah’ın kıdemi hakkında neler keşfedeceğimizi birlikte görelim.

Hikâye Başlıyor: Bir Zaman Yolculuğu ve İki Farklı Bakış Açısı

Bir sabah, iki eski dost, Cemal ve Zeynep, bir parkta buluşmak için sözleşmişti. Cemal, yıllardır felsefe ve teoloji üzerine derinlemesine düşünmüş, dünya görüşünü mantık ve analizle şekillendiren bir insandı. Zeynep ise, her zaman duygusal ve insan odaklı bir bakış açısıyla dünyaya yaklaşmıştı. O gün, birbirlerine Allah’ın kıdemi hakkında sordukları bir soruyla başlayacakları bir sohbeti vardı.

Cemal, elindeki eski kitabı karıştırarak söze girdi: “Zeynep, sen de biliyorsun ki, zaman bizim anlayışımıza göre akar, değil mi? Her şeyin bir başlangıcı, bir ortası ve bir sonu var. Ama Allah zamanın ötesindedir. Bu durumda, Allah’ın kıdemi nasıl anlaşılabilir? Kıdem dediğimiz şey, zamanın bir özelliği değil midir? Eğer Allah zamanın ötesindeyse, O’nun kıdemi neyi ifade eder? Yani, bu nasıl bir şey olabilir?”

Zeynep, Cemal’in söylediklerini dinlerken, bir süre sessiz kaldı. Gözleri uzaklara daldı. Zeynep, her zaman duygusal bir bağ kurarak olayları anlamaya çalışıyordu. Cemal’in akılcı bakış açısını anlıyor, fakat içinde bir yerde Allah’ın kıdemini sadece mantıkla açıklamanın yetersiz kaldığını hissediyordu. Zeynep, gülümseyerek cevap verdi: “Cemal, belki de bu soruya bir insan gibi, bir insan kalbiyle yaklaşmalıyız. Zaman bizim için ne kadar önemliyse, O’nun zamanı bizim anlayışımızdan çok daha farklıdır. Ama kıdemi, zamanı ya da mekanları aşan bir özde bulabiliriz. Belki de kıdem, bir yerden başlamaz, her şeyin özüdür. Her şeyin başlangıcı.”

Cemal, Zeynep’in cevaplarını düşünüp sustu. “Ama Zeynep,” dedi, “mantıksal olarak düşünmemiz gerekmez mi? Eğer kıdem zamanla ilişkili bir kavramsa, zamanın başlangıcı da olmalı. Allah’ın kıdemi de işte bu başlangıcın ötesinde bir şeydir. O zaman, başlangıç bir noktada olmalı. Bir yerden başlamalı.”

Zeynep, Cemal’in çözüm arayışını anlayarak, onun yaklaşımlarına saygı gösterdi. Fakat içindeki duygusal derinlik onu farklı bir yola sürüklüyordu. Zeynep, sakin bir ses tonuyla devam etti: “Bazen, sadece akılcı çözümlerle her şeyin yanıtını bulamayız. Kıdem, belki de bizim sınırlı bakış açımızdan çok daha derindir. O’nun kıdemi, bir anlamda sonsuz bir huzurdur. Her an, her zaman O’ndan gelir. Bizim zaman anlayışımızın ötesinde.”

Bir Yolculuk Başlar: Zamanın ve Sonsuzluğun Derinliği

Zeynep ve Cemal, o gün parkta yürürken, birbirlerinin söylediklerine tamamen farklı bakış açılarıyla yaklaşsalar da, bir noktada buluşuyor gibi hissediyorlardı. Cemal, Zeynep’in söylediklerinde bir tür içsel huzur ve kabul buluyordu. Zeynep ise Cemal’in analizci düşüncelerinde, belki de bir mantıklı temele dayanan bir şeyler buluyordu. Fakat hiçbir cevap kesin değildi.

Cemal, son bir kez daha vurguladı: “Zeynep, bir şeyin başlangıcı olmalı. Kıdem, bir yere dayanmalıdır. Eğer Allah zamanın ötesindeyse, O’nun kıdemi de zamanla sınırlanamaz. Ama biz yine de mantıklı bir çerçeve arıyoruz. Bu, insanın en doğal isteğidir.”

Zeynep, Cemal’e bakarak şöyle dedi: “Evet, belki de kıdemi bir başlangıç ya da bitiş değil, her şeyin içinde var olan bir sevgi ve merhamet olarak düşünmeliyiz. Sonsuzluğa dair sorular sormak, aslında içsel huzuru bulmaya çalışmak gibidir. Kıdem, zamanla değil, bizim kalbimizle, ruhumuzla ilişkilidir.”

Sonuçta Ne Bulunur: Her Birimizin Yolculuğu

Hikâyenin sonunda, Zeynep ve Cemal bir noktada buluşmuşlardı. Cemal’in çözüm odaklı, mantıklı yaklaşımı, Zeynep’in empatik bakış açısıyla birleşmişti. Kıdem, zamanla ilişkili olabilirdi, fakat zamanın ötesine geçmek, ruhsal bir derinlikti. Zeynep’in söylediği gibi, belki de kıdem, her an var olan, ama bir başlangıç ya da bitişle sınırlanamayacak bir şeydi. Sonsuzluk, sadece bir zaman dilimi değil, bir sevgi, bir merhamet, bir huzur olarak insan kalbine dokunan bir gerçekti.

Hikâyeyi sizlerle paylaşıyorum çünkü bu soruya dair her birimizin farklı bir cevabı olabilir. Zeynep ve Cemal’in bakış açıları belki de birbirini tamamlayan iki yönüdür. Şimdi sizlerden duymak isterim; Allah’ın kıdemi hakkında siz ne düşünüyorsunuz? Zamanla mı ilişkilendiriyorsunuz, yoksa kalbinizde mi buluyorsunuz? Forumda hep birlikte bu derin soruya dair bakış açılarını tartışalım!
 
Üst