KozmikRüya
New member
Uzmanlar, Başbakan Narendra Modi’nin Hindistan’ın dış politikasına büyük katkısını kabul ettiler
Yeni Delhi:
Siyasi liderler, diplomatlar, ekonomistler ve diğer uzmanlar, 30 Mayıs’ta dokuz yılını dolduran Başbakan Narendra Modi’nin Hindistan’ı küresel ilişkilerde kilit bir paydaş haline getirdiğini söylüyor.
Başbakan Modi’nin dünyanın en güçlü liderlerinden bazılarının varlığından emin olan ve büyüyen bir ekonomiyi, en yüksek nüfusa sahip bir ulusu, Batı’nın dostluk için aradığı bir ulusu ve bir ulusu temsil eden güçlü bir lider olduğunu söylüyorlar. yayılmacı bir Çin’e karşı duran önemli bir jeopolitik oyuncu.
G20 Sherpa Amitabh Kant Haberler’ye verdiği demeçte, “Hindistan, bizim yeteneğimiz, özellikle de Başbakanın farklı liderler ve farklı ülkelerle ortaklık içinde çalışma becerisi nedeniyle merkez sahneye geldi.”
Ağustos 2014’te Başbakan Modi, Hindistan mahallesinin dışına yaptığı ilk ziyarette Japon mevkidaşı Shinzo Abe ile bir yakınlık kurdu. Başbakan Modi, arkadaşı geçen yıl Temmuz ayında suikasta kurban gittiğinde derinden üzüldü. Arkadaşının devlet cenazesine katılmak için Japonya’ya gitti.
Hindistan’ın eski büyükelçisi Kishen S Rana Haberler’ye verdiği demeçte, “Başbakan Modi bir ustalıkla başladı. Güney Asya ve Mauritius’un yakın komşularını veya yakın komşularını göreve başlama törenine davet etmeyi düşünen ilk Hindistan Başbakanıydı.”
Dışişleri Bakanı S Jaishankar, Başbakan Modi’nin Hindistan’ın dış politika gündemini yönlendirmede etkili olduğunu söyledi.
“…En büyük dönüşümü gören, ABD ile olan ilişkidir. Birbirlerine endişeyle baktıktan sonra, Hindistan ve Amerika artık en yakın stratejik ortaklar ve her iki tarafın da üzerinde anlaşmaya varması yıllar alan önemli temel anlaşmaları tamamlamış durumdalar. Açık,” dedi Bay Jaishankar.
“Amerika artık Hindistan’ı Yeni Delhi’nin Moskova ile tarihsel yakınlığının prizmasından görmüyor ve Hindistan da artık ABD’yi İslamabad ile ilişkilerinin prizmasından görmüyor… ABD bakışını kararlı bir şekilde Pasifik’e çevirdiğinden, Hindistan doğal bir ülke. ortak, dünyanın en büyük demokrasisi ve bir ortaklık içinde dünyanın en eski demokrasisi. Narendra Modi bu ittifakı yönlendirdi” dedi Bay Jaishankar.
Ancak bu ilişkiyi inşa etmek, Hindistan’ın Rusya ile olan tarihi ilişkisi pahasına gerçekleşmedi; bu, en çok Ukrayna’daki savaş bağlamında aşikar olan bir gerçektir.
Hindistan, Ukrayna ile bağlarını sürdürürken, dış politikasının her zaman bağımsız kalacağı konusunda netti, bu nedenle Başbakan Modi, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e savaş zamanı olmadığını açıkça belirtti, ancak Rusya’dan gelen eleştirilere rağmen Rus petrolünün ithalatına izin verdi. Batı.
Hindistan bu yıl G20 başkanlığını yürütürken, Başbakan Modi, Ukrayna’daki savaşı sona erdirmek için Batı, Rusya ve Çin’i bir araya getirmeye çalışacak.
Tüm bunların ortasında, Hindistan sınırındaki istikrar ve ülkenin en büyük jeo-stratejik tehdidi olan Çin ile mücadele, ustaca diplomasi ve insani dokunuş gerektiren büyük bir zorluk olacak.
Yeni Delhi:
Siyasi liderler, diplomatlar, ekonomistler ve diğer uzmanlar, 30 Mayıs’ta dokuz yılını dolduran Başbakan Narendra Modi’nin Hindistan’ı küresel ilişkilerde kilit bir paydaş haline getirdiğini söylüyor.
Başbakan Modi’nin dünyanın en güçlü liderlerinden bazılarının varlığından emin olan ve büyüyen bir ekonomiyi, en yüksek nüfusa sahip bir ulusu, Batı’nın dostluk için aradığı bir ulusu ve bir ulusu temsil eden güçlü bir lider olduğunu söylüyorlar. yayılmacı bir Çin’e karşı duran önemli bir jeopolitik oyuncu.
G20 Sherpa Amitabh Kant Haberler’ye verdiği demeçte, “Hindistan, bizim yeteneğimiz, özellikle de Başbakanın farklı liderler ve farklı ülkelerle ortaklık içinde çalışma becerisi nedeniyle merkez sahneye geldi.”
Ağustos 2014’te Başbakan Modi, Hindistan mahallesinin dışına yaptığı ilk ziyarette Japon mevkidaşı Shinzo Abe ile bir yakınlık kurdu. Başbakan Modi, arkadaşı geçen yıl Temmuz ayında suikasta kurban gittiğinde derinden üzüldü. Arkadaşının devlet cenazesine katılmak için Japonya’ya gitti.
Hindistan’ın eski büyükelçisi Kishen S Rana Haberler’ye verdiği demeçte, “Başbakan Modi bir ustalıkla başladı. Güney Asya ve Mauritius’un yakın komşularını veya yakın komşularını göreve başlama törenine davet etmeyi düşünen ilk Hindistan Başbakanıydı.”
Dışişleri Bakanı S Jaishankar, Başbakan Modi’nin Hindistan’ın dış politika gündemini yönlendirmede etkili olduğunu söyledi.
“…En büyük dönüşümü gören, ABD ile olan ilişkidir. Birbirlerine endişeyle baktıktan sonra, Hindistan ve Amerika artık en yakın stratejik ortaklar ve her iki tarafın da üzerinde anlaşmaya varması yıllar alan önemli temel anlaşmaları tamamlamış durumdalar. Açık,” dedi Bay Jaishankar.
“Amerika artık Hindistan’ı Yeni Delhi’nin Moskova ile tarihsel yakınlığının prizmasından görmüyor ve Hindistan da artık ABD’yi İslamabad ile ilişkilerinin prizmasından görmüyor… ABD bakışını kararlı bir şekilde Pasifik’e çevirdiğinden, Hindistan doğal bir ülke. ortak, dünyanın en büyük demokrasisi ve bir ortaklık içinde dünyanın en eski demokrasisi. Narendra Modi bu ittifakı yönlendirdi” dedi Bay Jaishankar.
Ancak bu ilişkiyi inşa etmek, Hindistan’ın Rusya ile olan tarihi ilişkisi pahasına gerçekleşmedi; bu, en çok Ukrayna’daki savaş bağlamında aşikar olan bir gerçektir.
Hindistan, Ukrayna ile bağlarını sürdürürken, dış politikasının her zaman bağımsız kalacağı konusunda netti, bu nedenle Başbakan Modi, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e savaş zamanı olmadığını açıkça belirtti, ancak Rusya’dan gelen eleştirilere rağmen Rus petrolünün ithalatına izin verdi. Batı.
Hindistan bu yıl G20 başkanlığını yürütürken, Başbakan Modi, Ukrayna’daki savaşı sona erdirmek için Batı, Rusya ve Çin’i bir araya getirmeye çalışacak.
Tüm bunların ortasında, Hindistan sınırındaki istikrar ve ülkenin en büyük jeo-stratejik tehdidi olan Çin ile mücadele, ustaca diplomasi ve insani dokunuş gerektiren büyük bir zorluk olacak.