Berk
New member
Çocuk Ceza Mahkemesinde Savcı Bulunur mu? Forumun En Eğlenceli Hukuk Tartışması Başlasın!
Selam sevgili forum ahalisi!
Bugün size öyle bir konu getirdim ki, hukuk fakültesinde okuyanlar “eyvah sınav geliyor mu?” diye terleyecek, geri kalanımız da “ama çocuk mahkemesi ne kadar ciddi olabilir ki, sonuçta çocuk diyoruz!” diye düşünecek. Evet, bugün tartışıyoruz: “Çocuk ceza mahkemesinde savcı bulunur mu?”
Ama merak etmeyin, konuyu öyle kasvetli bir hukuk dersi havasında değil, bol gülmeli, bol forum esprili bir şekilde konuşacağız. Çünkü bu forumda biliyorum ki, biri ciddi cümle kurarsa hemen diğeri “abi sakin ol, biz adliye değiliz!” diye müdahale ediyor.
---
Erkeklerin Stratejik Yaklaşımı: “Yasayı Getir, Maddesini Söyle, Davayı Kazanalım!”
Forumun erkek tayfası genelde konuya şöyle giriyor:
> “Bak kardeşim, Türk Ceza Kanunu’na göre savcı olmadan ceza yargılaması olmaz. Hâkim kendi kendine dava mı yürütüyor yani? Tabii ki savcı var, hatta çocuk bile olsa sistem aynı.”
Adamlar olaya hemen bir strateji, bir plan, bir mantık oturtuyor. Savcı var mı, varsa ne yapıyor, hangi kanunun hangi maddesi uygulanıyor — anında hesaplıyorlar. Bir tanesi illa ki “5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu”nu hatırlatıyor.
Ama sonra aralarından biri çıkıp şöyle bir bomba patlatıyor:
> “Peki çocuk ceza mahkemesinde savcı var diyorsun da, savcı çocuğa ‘suç işledin’ deyince çocuk ağlarsa ne olacak?”
Ve işte o anda tüm stratejik plan çöker. Çünkü erkekler de fark ediyor ki, hukuk başka, çocuk bambaşka bir dünya. Bir yanda “delil”, “ifade”, “iddianame” gibi kelimeler uçuşuyor, öbür yanda minik bir çocuk “ama ben sadece topu camdan içeri attım” diyor.
Erkekler burada hemen çözüm üretmeye çalışıyorlar tabii:
> “O zaman savcı olmalı ama sesi yumuşak olmalı, belki peluş dosya kullansın, iddianameyi pastel kalemle yazsın!”
Ve işte o an forum kahkahaya boğuluyor.
---
Kadınların Empatik ve Renkli Yorumu: “Yahu Çocuk Bu, Önce Bir Kek Verin!”
Kadın forumdaşlar ise olaya bambaşka bir açıdan yaklaşıyor.
Onlar için mesele “savcı var mı, yok mu?” değil, “çocuğun orada ne hissettiği.”
> “Savcı tamam da, o çocuk o koltukta otururken kendini suçlu gibi hissediyorsa, sistemde bir şey eksik demektir.”
Bir tanesi diyor ki:
> “Ben olsam savcı yerine ‘yumuşak sesli bir teyze’ koyarım. Çocuğa önce sorar: ‘Neden camı kırdın tatlım?’ Sonra da birlikte cam parası biriktiririz.”
Bir diğeri de olayı toplumsal bir boyuta taşıyor:
> “Belki o çocuk o suçu işledi çünkü ilgilenilmedi, dinlenilmedi. Savcıdan önce keşke bir anne şefkati görseydi.”
Forumun erkek tayfası burada biraz karışıyor tabii. Hemen biri “ama sistem böyle yürümez hanımefendi” diye yazıyor, ama sonra gelen yorumlar arasında “doğru söylüyor aslında” diyenler çoğalıyor. Çünkü haklılar: bazen adalet sadece cübbeyle değil, kalple de sağlanıyor.
---
Savcının Varlığı mı, Yokluğu mu Daha Komik?
Şimdi düşünelim: Gerçekten çocuk ceza mahkemesinde savcı var mı? Evet, var! Ama o savcı öyle “kükreyen aslan” gibi değil, daha çok “konuşan peluş ayı” gibi davranmak zorunda. Çünkü burada yetişkin bir suçlu değil, bazen 12 yaşında bir çocuk var karşısında.
Hukuken savcı, kamunun temsilcisi olarak orada bulunmak zorunda. Ama uygulamada, çocuk mahkemeleri farklı bir atmosferde ilerliyor. Yargılamada kullanılan dil, çocuk psikolojisine uygun olmak zorunda.
Yani o klasik “Sanık ayağa kalk!” cümlesi burada “Tatlım, bir dakika sen de ayağa kalkar mısın canım?”a dönüşüyor.
Forumda birisi şöyle yazmıştı, hâlâ aklımda:
> “Savcı var da, çocuğa bağırırsa annesi gelip savcıya dava açmaz mı?”
> Ve herkes bir anda sustu. Çünkü kimse o annenin mahkeme salonuna öfkeyle girişini hayal etmek istemedi!
---
Kadın-Erkek Tartışması: “Savcı Yumuşak Olmalı mı, Sert mi?”
Erkek forumdaşlar diyor ki:
> “Yumuşak olursan sistem ciddiyetini kaybeder!”
Kadınlar cevap veriyor:
> “Sert olursan çocuk korkar, adalet travmaya dönüşür!”
Ve böylece klasik forum savaşı başlıyor.
Erkekler kanun maddelerini, kadınlar ise çocuk gelişimi uzmanlarını alıntılıyor. Bir noktada herkes “Google’dan link atan” moduna geçiyor.
Ama en tatlısı şu oluyor: Bir erkek kullanıcı “Ben olsam savcı yerine ‘Savcı Amca’ diye bir çizgi film karakteri koyarım” diyor.
Bir kadın kullanıcı hemen cevaplıyor:
> “Tamam ama Savcı Amca’nın yanına da bir ‘Psikolog Teyze’ koy, denge sağlansın.”
Ve işte o an forumun ruhu yakalanıyor: mizah, bilgi, empati, strateji hepsi bir arada.
---
Çocuk Ceza Mahkemesi: Ciddiyetle Komedinin Buluştuğu Nokta
Sonuç olarak, evet — çocuk ceza mahkemesinde savcı bulunur.
Ama bu savcı klasik “sert bakışlı, dosya fırlatan” türden değil; daha anlayışlı, pedagojik eğitimden geçmiş biri olur. Çünkü burada amaç “cezalandırmak” değil, “rehabilite etmek”.
Yani sistem aslında şöyle diyor:
“Biz seni suçlu olarak değil, hatasını fark edecek biri olarak görüyoruz.”
Ama gelin dürüst olalım: O çocuğa “Bir daha yapma bak!” demek ile “Ceza veriyorum!” demek arasında ince bir mizah var. Çünkü kimse 12 yaşındaki birine “Sanığın savunması alınmıştır” derken gülmemeyi başaramaz.
---
Peki Siz Ne Düşünüyorsunuz Forumdaşlar?
Sizce çocuk ceza mahkemesinde savcı gerçekten gerekli mi, yoksa çocuk psikologları daha mı etkili olurdu?
Savcı “amca” mı olmalı, “abla” mı? Yoksa büsbütün “robot savcı” mı gelsin, duygular karışmasın mı?
Erkek forumdaşlar, siz sistemin işleyişinden mi yanasınız, yoksa “biraz duygu iyi gelir” diyenlerden mi?
Kadın forumdaşlar, sizce çocuğa adalet mi anlatılmalı, yoksa empati mi öğretilmeli?
Hadi bakalım, yorumlarınızı bekliyorum.
Burası sadece bir forum değil, aynı zamanda adaletin en neşeli kürsüsü!
Selam sevgili forum ahalisi!
Bugün size öyle bir konu getirdim ki, hukuk fakültesinde okuyanlar “eyvah sınav geliyor mu?” diye terleyecek, geri kalanımız da “ama çocuk mahkemesi ne kadar ciddi olabilir ki, sonuçta çocuk diyoruz!” diye düşünecek. Evet, bugün tartışıyoruz: “Çocuk ceza mahkemesinde savcı bulunur mu?”
Ama merak etmeyin, konuyu öyle kasvetli bir hukuk dersi havasında değil, bol gülmeli, bol forum esprili bir şekilde konuşacağız. Çünkü bu forumda biliyorum ki, biri ciddi cümle kurarsa hemen diğeri “abi sakin ol, biz adliye değiliz!” diye müdahale ediyor.
---
Erkeklerin Stratejik Yaklaşımı: “Yasayı Getir, Maddesini Söyle, Davayı Kazanalım!”
Forumun erkek tayfası genelde konuya şöyle giriyor:
> “Bak kardeşim, Türk Ceza Kanunu’na göre savcı olmadan ceza yargılaması olmaz. Hâkim kendi kendine dava mı yürütüyor yani? Tabii ki savcı var, hatta çocuk bile olsa sistem aynı.”
Adamlar olaya hemen bir strateji, bir plan, bir mantık oturtuyor. Savcı var mı, varsa ne yapıyor, hangi kanunun hangi maddesi uygulanıyor — anında hesaplıyorlar. Bir tanesi illa ki “5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu”nu hatırlatıyor.
Ama sonra aralarından biri çıkıp şöyle bir bomba patlatıyor:
> “Peki çocuk ceza mahkemesinde savcı var diyorsun da, savcı çocuğa ‘suç işledin’ deyince çocuk ağlarsa ne olacak?”
Ve işte o anda tüm stratejik plan çöker. Çünkü erkekler de fark ediyor ki, hukuk başka, çocuk bambaşka bir dünya. Bir yanda “delil”, “ifade”, “iddianame” gibi kelimeler uçuşuyor, öbür yanda minik bir çocuk “ama ben sadece topu camdan içeri attım” diyor.
Erkekler burada hemen çözüm üretmeye çalışıyorlar tabii:
> “O zaman savcı olmalı ama sesi yumuşak olmalı, belki peluş dosya kullansın, iddianameyi pastel kalemle yazsın!”
Ve işte o an forum kahkahaya boğuluyor.
---
Kadınların Empatik ve Renkli Yorumu: “Yahu Çocuk Bu, Önce Bir Kek Verin!”
Kadın forumdaşlar ise olaya bambaşka bir açıdan yaklaşıyor.
Onlar için mesele “savcı var mı, yok mu?” değil, “çocuğun orada ne hissettiği.”
> “Savcı tamam da, o çocuk o koltukta otururken kendini suçlu gibi hissediyorsa, sistemde bir şey eksik demektir.”
Bir tanesi diyor ki:
> “Ben olsam savcı yerine ‘yumuşak sesli bir teyze’ koyarım. Çocuğa önce sorar: ‘Neden camı kırdın tatlım?’ Sonra da birlikte cam parası biriktiririz.”
Bir diğeri de olayı toplumsal bir boyuta taşıyor:
> “Belki o çocuk o suçu işledi çünkü ilgilenilmedi, dinlenilmedi. Savcıdan önce keşke bir anne şefkati görseydi.”
Forumun erkek tayfası burada biraz karışıyor tabii. Hemen biri “ama sistem böyle yürümez hanımefendi” diye yazıyor, ama sonra gelen yorumlar arasında “doğru söylüyor aslında” diyenler çoğalıyor. Çünkü haklılar: bazen adalet sadece cübbeyle değil, kalple de sağlanıyor.
---
Savcının Varlığı mı, Yokluğu mu Daha Komik?
Şimdi düşünelim: Gerçekten çocuk ceza mahkemesinde savcı var mı? Evet, var! Ama o savcı öyle “kükreyen aslan” gibi değil, daha çok “konuşan peluş ayı” gibi davranmak zorunda. Çünkü burada yetişkin bir suçlu değil, bazen 12 yaşında bir çocuk var karşısında.
Hukuken savcı, kamunun temsilcisi olarak orada bulunmak zorunda. Ama uygulamada, çocuk mahkemeleri farklı bir atmosferde ilerliyor. Yargılamada kullanılan dil, çocuk psikolojisine uygun olmak zorunda.
Yani o klasik “Sanık ayağa kalk!” cümlesi burada “Tatlım, bir dakika sen de ayağa kalkar mısın canım?”a dönüşüyor.
Forumda birisi şöyle yazmıştı, hâlâ aklımda:
> “Savcı var da, çocuğa bağırırsa annesi gelip savcıya dava açmaz mı?”
> Ve herkes bir anda sustu. Çünkü kimse o annenin mahkeme salonuna öfkeyle girişini hayal etmek istemedi!
---
Kadın-Erkek Tartışması: “Savcı Yumuşak Olmalı mı, Sert mi?”
Erkek forumdaşlar diyor ki:
> “Yumuşak olursan sistem ciddiyetini kaybeder!”
Kadınlar cevap veriyor:
> “Sert olursan çocuk korkar, adalet travmaya dönüşür!”
Ve böylece klasik forum savaşı başlıyor.
Erkekler kanun maddelerini, kadınlar ise çocuk gelişimi uzmanlarını alıntılıyor. Bir noktada herkes “Google’dan link atan” moduna geçiyor.
Ama en tatlısı şu oluyor: Bir erkek kullanıcı “Ben olsam savcı yerine ‘Savcı Amca’ diye bir çizgi film karakteri koyarım” diyor.
Bir kadın kullanıcı hemen cevaplıyor:
> “Tamam ama Savcı Amca’nın yanına da bir ‘Psikolog Teyze’ koy, denge sağlansın.”
Ve işte o an forumun ruhu yakalanıyor: mizah, bilgi, empati, strateji hepsi bir arada.
---
Çocuk Ceza Mahkemesi: Ciddiyetle Komedinin Buluştuğu Nokta
Sonuç olarak, evet — çocuk ceza mahkemesinde savcı bulunur.
Ama bu savcı klasik “sert bakışlı, dosya fırlatan” türden değil; daha anlayışlı, pedagojik eğitimden geçmiş biri olur. Çünkü burada amaç “cezalandırmak” değil, “rehabilite etmek”.
Yani sistem aslında şöyle diyor:
“Biz seni suçlu olarak değil, hatasını fark edecek biri olarak görüyoruz.”
Ama gelin dürüst olalım: O çocuğa “Bir daha yapma bak!” demek ile “Ceza veriyorum!” demek arasında ince bir mizah var. Çünkü kimse 12 yaşındaki birine “Sanığın savunması alınmıştır” derken gülmemeyi başaramaz.
---
Peki Siz Ne Düşünüyorsunuz Forumdaşlar?
Sizce çocuk ceza mahkemesinde savcı gerçekten gerekli mi, yoksa çocuk psikologları daha mı etkili olurdu?
Savcı “amca” mı olmalı, “abla” mı? Yoksa büsbütün “robot savcı” mı gelsin, duygular karışmasın mı?
Erkek forumdaşlar, siz sistemin işleyişinden mi yanasınız, yoksa “biraz duygu iyi gelir” diyenlerden mi?
Kadın forumdaşlar, sizce çocuğa adalet mi anlatılmalı, yoksa empati mi öğretilmeli?
Hadi bakalım, yorumlarınızı bekliyorum.
Burası sadece bir forum değil, aynı zamanda adaletin en neşeli kürsüsü!