İran Devleti Nasıl Yönetiliyor ?

Zumpara

New member
İran Devletinin Yönetim Sistemi

İran, Orta Doğu'nun en eski uygarlıklarına sahip ülkelerinden biridir ve uzun bir tarihsel geçmişe sahiptir. İran devleti, 1979 yılında gerçekleşen İslam Devrimi'nden sonra köklü bir değişim geçirmiş ve bu süreç, İran'ın yönetim yapısını büyük ölçüde etkilemiştir. Bu makalede, İran devletinin yönetim sistemi, başlıca yönetici organlar, hükümetin işleyişi ve önemli siyasi aktörler hakkında bilgiler verilecektir.

İran’ın Yönetim Şekli: İslami Cumhuriyet

İran, resmi olarak "İslami Cumhuriyet" olarak tanımlanır. Bu yönetim şekli, bir cumhuriyetin temel unsurlarını, yani halkın seçtiği temsilcileri ve meclisi içerirken, aynı zamanda İslami hukuk ve dini otoritenin de devletin yönetiminde belirleyici bir rol oynadığı bir sistemdir. 1979 yılında Ayetullah Humeyni'nin liderliğindeki devrim, monarşiyi sona erdirmiş ve İslam Cumhuriyeti'nin temelleri atılmıştır.

İran'daki siyasi sistem, dini liderlerin ülkenin yönetiminde önemli bir yer tuttuğu bir yapıyı yansıtır. Bu sistemde, iki ana otorite bulunur: dini lider (İran’da "Rehber" olarak bilinir) ve halkın seçtiği devlet başkanı. Bu çift başlı yapı, İran'ın devlet yönetiminin karmaşık bir doğası olduğunu gösterir.

İran'da Dini Liderin Rolü: Rehber

İran'daki en yüksek dini ve siyasi otorite, "Rehber" olarak bilinen liderdir. Bu kişi, devletin tüm yönetim organları üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Rehber, İran'ın en yüksek dini otoritesidir ve sadece dini meselelerde değil, aynı zamanda ülkenin iç ve dış politikalarında da belirleyici rol oynar. Rehber, İran Anayasası'na göre, ülkenin en yüksek karar vericisi olarak kabul edilir ve tüm önemli devlet politikalarını denetler.

Rehber, aynı zamanda orduyu denetler ve başta dini liderlerin atamaları olmak üzere birçok kritik görevlere atama yapma yetkisine sahiptir. İran’da Rehber, tüm hükümetin belirli başlı kararlarını denetler ve anayasa ile belirlenmiş yargı yetkilerini de kullanır. Bu pozisyon, İran’ın özgün yönetim sisteminin temel taşlarından biridir ve 1979 Devrimi’nden sonra uygulanmaya başlanmıştır.

Cumhurbaşkanının Rolü

İran’da cumhurbaşkanı, halk tarafından dört yılda bir seçilir ve bu görevde maksimum iki dönem boyunca hizmet edebilir. Cumhurbaşkanının yetkileri, çoğu batılı demokrasilerdeki başkanlık sistemine benzer şekilde hükümeti yönetme ve uygulama yetkisini içerir. Ancak, İran’daki Cumhurbaşkanının yetkileri, Rehber’in denetimi altında olup sınırlıdır. Cumhurbaşkanı, hükümetin yürütme işlerini üstlenir ve ekonomik planlar, iç ve dış politikalarla ilgili kararlar alır. Ancak bu kararların nihai onayı, Rehber tarafından verilir.

İran Parlamento Sistemi: Meclis

İran’ın yasama organı, "İslami Şura Meclisi" adıyla bilinen parlamentodur. Bu meclis, halk tarafından seçilen 290 üyeden oluşur. Meclisin üyeleri, dört yıl süreyle seçilir ve bu meclisin temel işlevi yasaların yapılmasıdır. Ancak, İran'da yapılan yasaların onaylanabilmesi için bir başka önemli organ olan "Yargı Konseyi"nin de onayını alması gerekir. Bu durum, yasama sürecinin her zaman denetim altında olduğu anlamına gelir.

Meclisin üyeleri, dini liderin politikaları doğrultusunda hareket ederler ve yasaların İslam hukukuna uygunluğuna dikkat ederler. Parlamentoda çoğunluk elde eden partiler, genellikle dini liderin görüşlerine yakın durur.

İran’da Dini Konseyler ve Denetim Mekanizmaları

İran'da, devletin işleyişini denetleyen birkaç önemli konsey bulunmaktadır. Bunlardan biri, "İslami Şura Meclisi"nin yasalarını denetleyen Yargı Konseyi’dir. Bu konsey, dini liderin belirlediği üyelerden oluşur ve bir yasa tasarısının Meclis'ten geçmeden önce, İslam'a uygun olup olmadığını değerlendirir. Yargı Konseyi, aynı zamanda seçimlerin denetiminden de sorumludur ve adayları inceleyerek seçimde yer alabilecek kişileri belirler.

Bir diğer önemli denetim organı ise "Uyum Konseyi"dir. Bu konsey, Yasama Meclisi ile Yargı Konseyi arasında meydana gelebilecek anlaşmazlıkları çözmekle yükümlüdür. Ayrıca, tüm anayasal değişiklik önerileri bu konsey tarafından gözden geçirilir.

İran’ın Yargı Sistemi ve Hukuk Düzeni

İran, İslam hukukunu (Şeriat) uygulayan bir devlettir. Bu nedenle, ülkenin yargı sistemi, dini otoriteler tarafından yönlendirilir. İran’ın yargı sistemi, oldukça merkeziyetçidir ve yüksek yargı organları, ülke genelinde tüm davaların kararlarını verir. Ayrıca, İran'da dini liderin kararları, hukukun ötesinde bağlayıcıdır.

İran’ın Dış Politika Yapısı

İran'ın dış politikası, büyük ölçüde dini liderin ve hükümetin belirlediği genel stratejilere dayanır. İran, özellikle Ortadoğu'da etkili bir güç olarak bilinir ve bu nedenle dış politika, ülkedeki yönetimin merkezi unsurlarından biridir. İran, Batı dünyasıyla ilişkilerini özellikle nükleer programı üzerinden düzenler ve uluslararası arenada sıkça tartışmalara yol açan bir ülke olmuştur. Dış politikada, özellikle Suriye, Lübnan, Irak gibi ülkelerdeki etkisini sürdürmek için çeşitli stratejiler geliştirir.

Sonuç

İran’ın yönetim sistemi, modern cumhuriyetlerin aksine, dini liderlerin ve halkın seçtiği devlet başkanının birlikte hareket ettiği bir yapıdadır. Bu çift başlı sistem, ülkenin hem dini hem de siyasi yapısının etkileşimini yansıtır. İran'da devlet yönetimi, özellikle Rehber’in üstünlüğü ile şekillenirken, hükümetin uygulama yetkisi cumhurbaşkanına verilmiştir. Meclis, yasama yetkisini taşırken, Yargı Konseyi gibi denetim organları, ülkenin hukuki ve dini yapısının korunmasına büyük önem verir. Bu yapı, İran’ın özgün yönetim sistemini oluşturur ve Orta Doğu'daki diğer ülkelere kıyasla benzersiz bir örnek teşkil eder.
 
Üst