KozmikRüya
New member
Kocaeli’nin Karamürsel ilçesinde tesisatçılık yapan 38 yaşındaki Akif Demir’in kızı, 6 Ağustos 2013’te polise başvurup babasına ulaşamadığını söylemiş oldu.
Polis takımlarının yaptığı çalışmalar sonuçsuz kaldı. Ailesi de Demir’in yurt dışına gittiğini düşündü. Belgeyi bir daha açan polis, Akif Demir’in o devirdeki banka hesaplarını inceledi, borçlu ve alacağı olduğu bireyleri araştırdı.
Cesedine ulaşılamadı
Geçen yıl şubat ayında C.M. (30) ve Halil Özlen gözaltına alındı. Şüphelilerin polisteki sözlerinde cinayeti itiraf etmeleri üzerine, tanım ettikleri bölgede keşif çalışması yapıldı. Fakat Akif Demir’in cesedine ulaşılamadı.
Tutuklandı
Halil Özlen çıkarıldığı mahkemece tutuklanırken, C.M. hakkında ise kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.
Olayla ilgili Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın görülmesine bugün devam edildi.
Duruşma salonunda tutuklu sanık Halil Özlen ve Akif Demir’in ailesi ile avukatlar hazır bulundu.
“Akif Demir’in mutlak surette öldürülmüş olduğu kanaatine varılmıştır”
Savcının mütalaasında şu tabirlere yer aldı:
“Her ne kadar savunma, cesedin hiç bir biçimde tespit edilemediğini, Akif Demir’in gerçekte ölmemiş olabileceğini, cürmün konusunun ceset olduğunu ileri sürmüş ise de, sanık ve şahidin beyanları, olayda kullanılan tabancanın mahiyeti ile aracın ortasında ve artlı önlü koltuklarda oturanlar içinde epeyce yakın uzaklıktan ateş edilmiş olması, anlatıma nazaran maktulün ateş edilme daha sonrasında hareketsiz kalması, daha sonrasında cesedin sanık tarafınca meskun mabiçimden uzak ve ıssız bir yerde, yol kenarındaki 5-6 metrelik bir yerden aşağıda atılmış olması ve tekrar kendisinden hiç bir haber alınamamış olması nazara alındığında Akif Demir’in mutlak surette öldürülmüş olduğu kanaatine varılmıştır”
Yargıtay’ın ilgili içtihatlarına atıf yapılan mütalaada ayrıca “İçtihatlarda vurgulandığı üzere her öldürme olayında cezalandırmanın mutlak surette cesedin bulunması üzere bir koşula bağlanmasının hukuken ve fiilen mümkün olmayacağı, kelam konusu durumun ceza adaleti ile de bağdaşmayacağı açıktır” tabirlerine yer verildi.
17 yıldan 18 yıla kadar mahpus istemi
Halil Özlen ile Akif Demir içindeki borç probleminden ötürü, sanık ve şahit anlatımlarına bakılırsa Akif Demir’in daima parasını istediğine ve Halil Özlen’i tehdit ederek meskenine kadar gittiğine de vurgu yapan savcı, ‘Kasten öldürme’ kabahatinin haksız tahrik altında işlendiğine dair kanaate varıldığını belirterek, cezada bu tarafta indirim uygulanmasını talep etti.
Savcı, Halil Özlen’e ‘Haksız tahrik altında taammüden öldürme’ hatasından 12 yıldan 18 yıla kadar mahpus cezası verilmesini istedi.
Duruşma, taraf avukatlarının mütalaaya karşı savunma hazırlayabilmek emeliyle müddet talep etmesi üzerine 15 Haziran gününü erteledi.
Polis takımlarının yaptığı çalışmalar sonuçsuz kaldı. Ailesi de Demir’in yurt dışına gittiğini düşündü. Belgeyi bir daha açan polis, Akif Demir’in o devirdeki banka hesaplarını inceledi, borçlu ve alacağı olduğu bireyleri araştırdı.
Cesedine ulaşılamadı
Geçen yıl şubat ayında C.M. (30) ve Halil Özlen gözaltına alındı. Şüphelilerin polisteki sözlerinde cinayeti itiraf etmeleri üzerine, tanım ettikleri bölgede keşif çalışması yapıldı. Fakat Akif Demir’in cesedine ulaşılamadı.
Tutuklandı
Halil Özlen çıkarıldığı mahkemece tutuklanırken, C.M. hakkında ise kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.
Olayla ilgili Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın görülmesine bugün devam edildi.
Duruşma salonunda tutuklu sanık Halil Özlen ve Akif Demir’in ailesi ile avukatlar hazır bulundu.
“Akif Demir’in mutlak surette öldürülmüş olduğu kanaatine varılmıştır”
Savcının mütalaasında şu tabirlere yer aldı:
“Her ne kadar savunma, cesedin hiç bir biçimde tespit edilemediğini, Akif Demir’in gerçekte ölmemiş olabileceğini, cürmün konusunun ceset olduğunu ileri sürmüş ise de, sanık ve şahidin beyanları, olayda kullanılan tabancanın mahiyeti ile aracın ortasında ve artlı önlü koltuklarda oturanlar içinde epeyce yakın uzaklıktan ateş edilmiş olması, anlatıma nazaran maktulün ateş edilme daha sonrasında hareketsiz kalması, daha sonrasında cesedin sanık tarafınca meskun mabiçimden uzak ve ıssız bir yerde, yol kenarındaki 5-6 metrelik bir yerden aşağıda atılmış olması ve tekrar kendisinden hiç bir haber alınamamış olması nazara alındığında Akif Demir’in mutlak surette öldürülmüş olduğu kanaatine varılmıştır”
Yargıtay’ın ilgili içtihatlarına atıf yapılan mütalaada ayrıca “İçtihatlarda vurgulandığı üzere her öldürme olayında cezalandırmanın mutlak surette cesedin bulunması üzere bir koşula bağlanmasının hukuken ve fiilen mümkün olmayacağı, kelam konusu durumun ceza adaleti ile de bağdaşmayacağı açıktır” tabirlerine yer verildi.
17 yıldan 18 yıla kadar mahpus istemi
Halil Özlen ile Akif Demir içindeki borç probleminden ötürü, sanık ve şahit anlatımlarına bakılırsa Akif Demir’in daima parasını istediğine ve Halil Özlen’i tehdit ederek meskenine kadar gittiğine de vurgu yapan savcı, ‘Kasten öldürme’ kabahatinin haksız tahrik altında işlendiğine dair kanaate varıldığını belirterek, cezada bu tarafta indirim uygulanmasını talep etti.
Savcı, Halil Özlen’e ‘Haksız tahrik altında taammüden öldürme’ hatasından 12 yıldan 18 yıla kadar mahpus cezası verilmesini istedi.
Duruşma, taraf avukatlarının mütalaaya karşı savunma hazırlayabilmek emeliyle müddet talep etmesi üzerine 15 Haziran gününü erteledi.