KozmikRüya
New member
Mahkeme ayrıca erkeklerin serbest bırakılması için yapılan protestoları da dikkate aldı.
Ben:
Nadir görülen bir olay olarak, Manipur’da beş adam, katı Yasadışı Faaliyetler (Önleme) Yasası kapsamında suçlanmalarına rağmen kefaletle serbest bırakıldı. Kefalet kararı, eyaletin başkenti Imphal’da bu kişilerin tutuklanması nedeniyle yaklaşık bir hafta süren protestolar ve kapatmalar sonrasında geldi.
İçlerinden biri yasaklı isyancı örgüt Manipur Halk Kurtuluş Ordusu’nun eski kadrosu olan bu adamlara şartlı kefalet hakkı tanıyan özel Ulusal Soruşturma Ajansı (NIA) mahkemesi, soruşturma memurunun sanığın suçlandığına dair ilk bakışta güçlü kanıtlar sunamayacağını gözlemledi. terör faaliyetlerine katıldı. Mahkeme, sanıkların koşulsuz tahliyesi için yapılan protestolara da dikkat çekti.
Beş adam, 16 Eylül’de SUV’u şüpheli bir şekilde sürerken yakalandıktan sonra tutuklandı. Yapılan kontrolde, güvenlik güçleri tarafından kullanılan kamuflaj üniformalarını giydikleri ve üzerlerinde INSAS, SLR ve .303 tüfekler de dahil olmak üzere çok sayıda gelişmiş silah bulunduğu ortaya çıktı. Araçta ayrıca çok sayıda mermi ele geçirildi.
Polis Karakolu Zorla Girdi
Mayıs ayında Manipur’da Meitei ve Kuki-Zo toplulukları arasında etnik şiddet patlak verdiğinden beri, silahlı kişilerin güvenlik güçlerinin üniformalarını giydiği, köylere saldırdığı veya personele ateş ettiği çok sayıda olay yaşandı. 8 Eylül’de Kakching bölgesindeki Pallel yakınlarındaki bir Kuki-Zo köyü, en az altı üniformalı adam tarafından saldırıya uğradı.
Protestolar, beş erkeğin Cumartesi günü tutuklanmasının hemen ardından başladı ve Meira Paibis adlı yaşlı kabile kadınlarından oluşan bir grup, tutuldukları polis karakoluna zorla girmeye çalıştı. Çok sayıda güvenlik görevlisi yaralandı ve polis, protestocuları dağıtmak için göz yaşartıcı gaz bombası atmak zorunda kaldı.
Pazartesi gününe kadar resmi olmayan bir tecritin ardından Salı günü Manipur vadisindeki protestocular tarafından 48 saatlik bir tecrit uygulandı. Perşembe günü Imphal da dahil olmak üzere vadinin bazı bölgelerinde protestolar yine şiddete dönüştü. Coplar ve göz yaşartıcı gaz mermileri kullanıldı ve bir düzineden fazla kişi yaralandı.
Kefalet emri
Cuma günü yayınlanan emirde hakim, “Devlet özel savcısı da iki toplum arasındaki mevcut kanun ve nizam durumunu kabul ettiğini ve ayrıca sanık 5 kişinin köy gönüllüleri olduğunu ve görevlerini yaptıklarını ifade etti. “Manipur’da genel olarak köylülerin korunması ve güvenliğine yönelik belirli faaliyetler (soruşturma sırasında polis tarafından kaydedilen ifadelere dayanarak) (aynen böyle)”.
“Çok sayıda kadının da aralarında bulunduğu çok sayıda kişinin 48 saatlik genel grev ilan ederek 5 sanığın koşulsuz serbest bırakılmasını talep ettiği, hatta bu taleple polis karakollarına akın ettiği de kabul ediliyor. Genel olarak köylülerin güvenliği ve korunması için belirli faaliyetler yapılması” emri okundu.
Hakim, iddia makamının sanığın terör faaliyetlerine karıştığına dair ilk bakışta güçlü deliller sunamadığının altını çizdi. “Savcılık hikayesi, 1 No’lu sanığın 1996 yılında yasaklı PLA örgütüne bir defa üye olduğunu ve daha sonra Kangleipak’a katıldığını söylemek dışında tüm sanıkların terör örgütlerinin üyesi olduğunu ilk bakışta göstermiyor. Mahkeme, “Komünist parti” dedi.
Kararda, “Polis belgesi ayrıca, yalnızca 1 No’lu sanığa karşı (sic) terör örgütüne üye olduğunun belirtilmesi dışında, sanıklar tarafından gerçekleştirilen herhangi bir spesifik terör eylemini ifşa etmiyor.” ifadeleri kullanıldı.
Etnik Şiddet
Manipur’da 3 Mayıs’ta Meitei topluluğunun Planlanmış Kabile statüsü talebini protesto etmek için dağlık bölgelerde düzenlenen ‘Kabile Dayanışma Yürüyüşü’yle başlayan şiddet olaylarında 180’den fazla kişi hayatını kaybetti ve 3.000’den fazla kişi yaralandı. .
60.000’den fazla insan yerinden edilmiş durumda ve binlerce milyar değerindeki mülk yok edildi.
Ben:
Nadir görülen bir olay olarak, Manipur’da beş adam, katı Yasadışı Faaliyetler (Önleme) Yasası kapsamında suçlanmalarına rağmen kefaletle serbest bırakıldı. Kefalet kararı, eyaletin başkenti Imphal’da bu kişilerin tutuklanması nedeniyle yaklaşık bir hafta süren protestolar ve kapatmalar sonrasında geldi.
İçlerinden biri yasaklı isyancı örgüt Manipur Halk Kurtuluş Ordusu’nun eski kadrosu olan bu adamlara şartlı kefalet hakkı tanıyan özel Ulusal Soruşturma Ajansı (NIA) mahkemesi, soruşturma memurunun sanığın suçlandığına dair ilk bakışta güçlü kanıtlar sunamayacağını gözlemledi. terör faaliyetlerine katıldı. Mahkeme, sanıkların koşulsuz tahliyesi için yapılan protestolara da dikkat çekti.
Beş adam, 16 Eylül’de SUV’u şüpheli bir şekilde sürerken yakalandıktan sonra tutuklandı. Yapılan kontrolde, güvenlik güçleri tarafından kullanılan kamuflaj üniformalarını giydikleri ve üzerlerinde INSAS, SLR ve .303 tüfekler de dahil olmak üzere çok sayıda gelişmiş silah bulunduğu ortaya çıktı. Araçta ayrıca çok sayıda mermi ele geçirildi.
Polis Karakolu Zorla Girdi
Mayıs ayında Manipur’da Meitei ve Kuki-Zo toplulukları arasında etnik şiddet patlak verdiğinden beri, silahlı kişilerin güvenlik güçlerinin üniformalarını giydiği, köylere saldırdığı veya personele ateş ettiği çok sayıda olay yaşandı. 8 Eylül’de Kakching bölgesindeki Pallel yakınlarındaki bir Kuki-Zo köyü, en az altı üniformalı adam tarafından saldırıya uğradı.
Protestolar, beş erkeğin Cumartesi günü tutuklanmasının hemen ardından başladı ve Meira Paibis adlı yaşlı kabile kadınlarından oluşan bir grup, tutuldukları polis karakoluna zorla girmeye çalıştı. Çok sayıda güvenlik görevlisi yaralandı ve polis, protestocuları dağıtmak için göz yaşartıcı gaz bombası atmak zorunda kaldı.
Pazartesi gününe kadar resmi olmayan bir tecritin ardından Salı günü Manipur vadisindeki protestocular tarafından 48 saatlik bir tecrit uygulandı. Perşembe günü Imphal da dahil olmak üzere vadinin bazı bölgelerinde protestolar yine şiddete dönüştü. Coplar ve göz yaşartıcı gaz mermileri kullanıldı ve bir düzineden fazla kişi yaralandı.
Kefalet emri
Cuma günü yayınlanan emirde hakim, “Devlet özel savcısı da iki toplum arasındaki mevcut kanun ve nizam durumunu kabul ettiğini ve ayrıca sanık 5 kişinin köy gönüllüleri olduğunu ve görevlerini yaptıklarını ifade etti. “Manipur’da genel olarak köylülerin korunması ve güvenliğine yönelik belirli faaliyetler (soruşturma sırasında polis tarafından kaydedilen ifadelere dayanarak) (aynen böyle)”.
“Çok sayıda kadının da aralarında bulunduğu çok sayıda kişinin 48 saatlik genel grev ilan ederek 5 sanığın koşulsuz serbest bırakılmasını talep ettiği, hatta bu taleple polis karakollarına akın ettiği de kabul ediliyor. Genel olarak köylülerin güvenliği ve korunması için belirli faaliyetler yapılması” emri okundu.
Hakim, iddia makamının sanığın terör faaliyetlerine karıştığına dair ilk bakışta güçlü deliller sunamadığının altını çizdi. “Savcılık hikayesi, 1 No’lu sanığın 1996 yılında yasaklı PLA örgütüne bir defa üye olduğunu ve daha sonra Kangleipak’a katıldığını söylemek dışında tüm sanıkların terör örgütlerinin üyesi olduğunu ilk bakışta göstermiyor. Mahkeme, “Komünist parti” dedi.
Kararda, “Polis belgesi ayrıca, yalnızca 1 No’lu sanığa karşı (sic) terör örgütüne üye olduğunun belirtilmesi dışında, sanıklar tarafından gerçekleştirilen herhangi bir spesifik terör eylemini ifşa etmiyor.” ifadeleri kullanıldı.
Etnik Şiddet
Manipur’da 3 Mayıs’ta Meitei topluluğunun Planlanmış Kabile statüsü talebini protesto etmek için dağlık bölgelerde düzenlenen ‘Kabile Dayanışma Yürüyüşü’yle başlayan şiddet olaylarında 180’den fazla kişi hayatını kaybetti ve 3.000’den fazla kişi yaralandı. .
60.000’den fazla insan yerinden edilmiş durumda ve binlerce milyar değerindeki mülk yok edildi.