Afşin Kum’un birebir isimli romanından uyarlanan ve irtibat yoluyla zihinden zihine bulaşarak yayılan bir meczupluk salgınını bahis alan dizinin iptal edilmesi dizinin hayranları tarafınca büyük reaksiyonla karşılanmıştı.
DİZİNİN YARATICISINDAN AÇIKLAMA
Sıcak Kafa’nın yaratıcısı Mert Baykal, Twitter hesabından hususa ait yaptığı açıklamada, kıssalarının yarım kaldığını belirterek, daha söyleyecek kelamları, yazmaktan ve çekmekten keyif aldıkları karakterler olduğunu söylemiş oldu.
birlikte üretmekten memnun olduğu tüm grubun önündeki bu uzun yolun bitmesinden dolayı üzgün olduğunu aktaran Baykal, yeni bir şeyler denemeye cüret ettiklerini ve aldıkları riskin de farkında olduklarını kaydetti.
‘Sıcak Baş bir denemedir, meydan okuma dozu yüksek bir hayaldir’ diyen Baykal, şöyleki devam etti:
“Bu işin ucundan tutan her insanın, kendi konfor alanından çıkıp farklı bir dünya yaratmak, farklı bir yemek pişirip seyircinin önüne yeni bir tabak koymak için gösterdiği cüret dolu büyük bir çabadır… Ve hakkını teslim etmem gerekir ki bu çabayı destekleyen ve finanse eden de Netflix Türkiye ve takımıdır.”
“RİSK ALDIĞIMIZIN FARKINDAYDIK”
“Yapmak istediğimiz iş hiçbir manada bir formül işi değildi. Anlatımdan, imal mantalitesine, lisanına, kast tercihlerimize kadar gerçek bildiklerimizi, yapmak istediklerimizi taviz vermeden tek tek uyguladık. Sonuçta formül dışıysanız risk alırsınız, bunun da fazlaca farkındaydık.”
“BİR KAPI ARALADIK”
“Ben Sıcak Baş ile gurur duyuyorum. Olumlu-olumsuz yorum ve yansılardan bağımsız, şahsi olarak içim epeyce huzurlu. Zira ne yaptığımızın, ne başardığımızın farkındayım. Bizler bir kapıyı araladık, akabinde parlak bir ışık sızıyor. Ben ve bir arada ürettiğim yol arkadaşlarım, bir omuz atıp o kapıyı daha da açacak bir sürü hikayeciyi, filmciyi, yaratıcıyı cesaretlendirdik. Değerli olan da budur… Sıcak Baş değerli bir öncü, hatta tahminen de bir çıta olacak bu anlamda…
Tabii ki kusurlarımız, eksikliklerimiz de oldu, epey şey öğrendik. Artık bize düşen, bu süreçte öğrendiklerimizi cebimize koyup yola devam etmek… Sıcak Kafa’yı seven, beğenen, takdir eden, destekleyen, içselleştiren, yapan bir biçimde eleştirmeye vakit ayıran herkese teşekkürlerimi ve şükranlarımı sunuyorum.”
DİZİNİN YARATICISINDAN AÇIKLAMA
Sıcak Kafa’nın yaratıcısı Mert Baykal, Twitter hesabından hususa ait yaptığı açıklamada, kıssalarının yarım kaldığını belirterek, daha söyleyecek kelamları, yazmaktan ve çekmekten keyif aldıkları karakterler olduğunu söylemiş oldu.
birlikte üretmekten memnun olduğu tüm grubun önündeki bu uzun yolun bitmesinden dolayı üzgün olduğunu aktaran Baykal, yeni bir şeyler denemeye cüret ettiklerini ve aldıkları riskin de farkında olduklarını kaydetti.
‘Sıcak Baş bir denemedir, meydan okuma dozu yüksek bir hayaldir’ diyen Baykal, şöyleki devam etti:
“Bu işin ucundan tutan her insanın, kendi konfor alanından çıkıp farklı bir dünya yaratmak, farklı bir yemek pişirip seyircinin önüne yeni bir tabak koymak için gösterdiği cüret dolu büyük bir çabadır… Ve hakkını teslim etmem gerekir ki bu çabayı destekleyen ve finanse eden de Netflix Türkiye ve takımıdır.”
“RİSK ALDIĞIMIZIN FARKINDAYDIK”
“Yapmak istediğimiz iş hiçbir manada bir formül işi değildi. Anlatımdan, imal mantalitesine, lisanına, kast tercihlerimize kadar gerçek bildiklerimizi, yapmak istediklerimizi taviz vermeden tek tek uyguladık. Sonuçta formül dışıysanız risk alırsınız, bunun da fazlaca farkındaydık.”
“BİR KAPI ARALADIK”
“Ben Sıcak Baş ile gurur duyuyorum. Olumlu-olumsuz yorum ve yansılardan bağımsız, şahsi olarak içim epeyce huzurlu. Zira ne yaptığımızın, ne başardığımızın farkındayım. Bizler bir kapıyı araladık, akabinde parlak bir ışık sızıyor. Ben ve bir arada ürettiğim yol arkadaşlarım, bir omuz atıp o kapıyı daha da açacak bir sürü hikayeciyi, filmciyi, yaratıcıyı cesaretlendirdik. Değerli olan da budur… Sıcak Baş değerli bir öncü, hatta tahminen de bir çıta olacak bu anlamda…
Tabii ki kusurlarımız, eksikliklerimiz de oldu, epey şey öğrendik. Artık bize düşen, bu süreçte öğrendiklerimizi cebimize koyup yola devam etmek… Sıcak Kafa’yı seven, beğenen, takdir eden, destekleyen, içselleştiren, yapan bir biçimde eleştirmeye vakit ayıran herkese teşekkürlerimi ve şükranlarımı sunuyorum.”