KozmikRüya
New member
2022 yılında merakla beklenen bir epey sinema izleyici karşına çıktı fakat kimileri hayal kırıklığına uğrattı ne yazık ki. 2022’nin heyecanla beklenmesine karşın beklenen etkiyi yaratamayan ve istediği başarıyı yakalamayan sinemaları için buyrun içeriğimize.
Kaynak: https://www.buzzfeed.com/laurengarafa…
1. The Batman
Filmin oyuncu takımı çok sevilse de sinemanın sevilmeyen bir epeyce yanı var. Başta sinemanın uzunluğu geliyor zira sinema 2 saat 56 dakika. Bir öbür ve tahminen de izleyicilerin sineması beğenmemesine sebep olan en değerli niye ise Robert Pattinson’ın role yakıştırılmaması. Ayrıyeten sinema her ne kadar fazlaca uzun olsa da karakterlerin iç dünyasına bir daha de uzak kalıyoruz. Sinemanın ana konusunu sıkıcı bulanlar ve Batman’in öyküsüne hiç bir şey katmadığını düşünenler de bulunuyor olağan.
2. Doctor Strange in the Multiverse of Madness
Marvel hayranları farklı evrenlerde yapılacak seyahatler için çok heyecanlıyken, sinema ne yazık ki bu beklentiyi pek karşılayamadı. Senaryo ise hayranları hayal kırıklığına uğratan bir öteki nokta zira sinemada yer alan tüm başarılı oyuncular, bu senaryo yüzünden potansiyelini gereğince gösteremiyor. Sinemanın bir öbür kıymetli karakteri Wanda Maximoff harcanan bir öbür bahis. Öykünün asıl berbatı olduğu ortaya çıkması, izleyenlerde Daenerys Targaryen’in bir anda makus olmasının hissiyatını yaşatmış desek yeridir. Dahası Wanda karakterinin yıllardır süregelen seyahatini da bir nevi baltalıyor bu makus karakter olma işi. Ayrıyeten fazlaca fazla CGI kullanması da izleyenler üzerinde olumsuz tesir bırakmış.
3. Blonde
Bu sinemanın en çok reaksiyon aldığı nokta, gerçeğine uygun yapılmayarak Marilyn Monroe’nun anısına saygısızlık yapılması aslında. Sinemada Monroe’ya karşı yapılan cinsiyetçi yaklaşım, bilhassa kürtaj sahnesi, izleyenleri çok rahatsız ediyor zira sinema düşük yapma ve hamilelik hakkında birtakım baş karıştırıcı bildiriler veriyor. Temelinde kitaptan uyarlanan sinema, Monroe’un hayatını son derece rahatsız edici ögeler ekleyerek uyarlamış üzere görünüyor ve bu da sevenlerini rahatsız ediyor natürel.
4. Black Adam
Öncelikle sinemanın makûs karakteri kolay kolay unutulabilir tipten, yani seyircide kâfi etkiyi bırakamıyor. Her sinemada karşılaşılan ruhsuz ve sıradan makûs adam olmaktan öteye geçemiyor Sabbac karakteri. Filmin başarısız olduğu yerlerden biri de senaryosu. Bayat diyaloglardan tutun unutulabilir berbat adama kadar, sinema hiç de on yıldan fazla bir müddetdir üretim basamağında olan bir proje üzere hissettirmiyor.
5. Nope
Get Out ve Us üzere pek beğenilen kaygı sinemalarının direktörü Jordan Peele, Nope sinemasıyla ne yazık ki beklentiyi karşılayamadı. İzleyiciler genelde sinemada bir kopukluk olmasından ve bekledikleri tansiyonu yaşayamamaktan şikayetçi. Örneğin geriye dönüş sahnelerinde bir şempanzenin 90’lar televizyon programını nasıl mahvettiği ve katliam yaptığını görülüyor lakin seyirci bu sahnelerin sinemaya niye eklendiğini anlamakta kuvvetlik çekiyor. Sinemadaki diyalogları ve latifeleri zorlama bulanlar da bulunuyor. Sinemanın uzunluğu da beğenilmemesinde bir öbür etken.
6. Thor: Love and Thunder
İzleyiciler, yıllardır karşımıza çıkan Thor karakterinden eğlenceli bir macera bekliyordu lakin her şeyin latifeye vurulduğu bir sinemayla karşılaştılar ne yazık ki. Örneğin Christian Bale, müthiş bir yaratık olmak için elinden geleni yaparken, Thor daima alaycı bir biçimde davranıyor. Makûs CGI, son derece karışık bir bahis ve hayli fazla güldürü ögesi bulunması Marvel hayranlarını hayal kırıklığına uğratmış maalesef.
7. Don’t Worry Darling
Filmin başlangıcı, sinematografisi ve kostümleri hayli başarılı olsa da, sinemanın dönüm noktası bir hayli kişi tarafınca sıradan bulunmuş. Oyunculuklar açısından da bir epeyce tartışmaya sebep olan sinemanın tanıtımı esnasında yaşanan olaylar da beğenilmemesine katkıda bulunmuş diyebiliriz.
8. Top Gun: Maverick
Top Gun: Maverick sineması birinci sinemadan 30 yıl daha sonra geldi biliyorsunuz ki. İzleyenlerin fikri ise birinci sinemadan hiç bir farkı olmadığı tarafında. Senaryonun bayağı olduğunu ve 30 yıl daha sonra gelen bir sinema için sıradan kaldığı da izleyicilerin yorumları içinde yer alıyor.
9. Disenchanted
Enchanted sinemasının devamı niteliğindeki sinema de beklentiyi karşılayamayanlardan. Müzikal çeşidinde olan sinemada müzikler beklentiyi karşılayamıyor ve senaryo başlarda heyecanlı olsa da sonlara gerçek heyecanını kaybediyor. 15 yıldır devam sinemasını bekleyen izleyiciler, güldürü açısından da sinema zayıf bulmuş.
10. Pearl
X sinemasının öncesini anlatan sinema, X sinemasının yarattığı şok ve kaygı yoğunluğu düzeyinin altında kalıyor. Sinemanın senaryosu pek kestirim edilebilir ve X sinemasına bakılırsa pek sıkıcı olduğu düşünülüyor.
11. The Gray Man
Filmin senaryosu kolay ve bu durum düzgün koreografilenmiş dövüş sahneleri ve büyük patlamalarla telafi edilmeye çalışılmış üzere görünüyor. Olağan ki bu makus bir durum değil fakat izleyiciler sık sık dövüş sahnesi izlemek yerine karakterlerin öyküsünü ve gelişmenini de görmek isteyebiliyor. Chris Evans’ın makus adam rolünü oynamakta pek başarılı olamadığını düşünenler de bulunuyor olağan.
12. Jurassic World: Dominion
1993 yılında yayın hayatına başlayan Jursassic Park serisini sonlandırmak için Jurassic World: Dominion sinemasının pek zayıf kaldığı düşünülüyor. O denli ki, sinema Jurassic Park serisinin en makus sineması olarak bile anılıyor. Birkaç Jurassic Park karakteri geri dönse de ve başarılı oyuncular yer alsa da, sinema kapanış sineması için istenen etkiyi bırakamadı ve serinin hayranları daha anlatılacak fazlaca şey olduğu ve bir sinema daha çıkması gerektiğini düşünüyor.
Kaynak: https://www.buzzfeed.com/laurengarafa…
1. The Batman
Filmin oyuncu takımı çok sevilse de sinemanın sevilmeyen bir epeyce yanı var. Başta sinemanın uzunluğu geliyor zira sinema 2 saat 56 dakika. Bir öbür ve tahminen de izleyicilerin sineması beğenmemesine sebep olan en değerli niye ise Robert Pattinson’ın role yakıştırılmaması. Ayrıyeten sinema her ne kadar fazlaca uzun olsa da karakterlerin iç dünyasına bir daha de uzak kalıyoruz. Sinemanın ana konusunu sıkıcı bulanlar ve Batman’in öyküsüne hiç bir şey katmadığını düşünenler de bulunuyor olağan.
2. Doctor Strange in the Multiverse of Madness
Marvel hayranları farklı evrenlerde yapılacak seyahatler için çok heyecanlıyken, sinema ne yazık ki bu beklentiyi pek karşılayamadı. Senaryo ise hayranları hayal kırıklığına uğratan bir öteki nokta zira sinemada yer alan tüm başarılı oyuncular, bu senaryo yüzünden potansiyelini gereğince gösteremiyor. Sinemanın bir öbür kıymetli karakteri Wanda Maximoff harcanan bir öbür bahis. Öykünün asıl berbatı olduğu ortaya çıkması, izleyenlerde Daenerys Targaryen’in bir anda makus olmasının hissiyatını yaşatmış desek yeridir. Dahası Wanda karakterinin yıllardır süregelen seyahatini da bir nevi baltalıyor bu makus karakter olma işi. Ayrıyeten fazlaca fazla CGI kullanması da izleyenler üzerinde olumsuz tesir bırakmış.
3. Blonde
Bu sinemanın en çok reaksiyon aldığı nokta, gerçeğine uygun yapılmayarak Marilyn Monroe’nun anısına saygısızlık yapılması aslında. Sinemada Monroe’ya karşı yapılan cinsiyetçi yaklaşım, bilhassa kürtaj sahnesi, izleyenleri çok rahatsız ediyor zira sinema düşük yapma ve hamilelik hakkında birtakım baş karıştırıcı bildiriler veriyor. Temelinde kitaptan uyarlanan sinema, Monroe’un hayatını son derece rahatsız edici ögeler ekleyerek uyarlamış üzere görünüyor ve bu da sevenlerini rahatsız ediyor natürel.
4. Black Adam
Öncelikle sinemanın makûs karakteri kolay kolay unutulabilir tipten, yani seyircide kâfi etkiyi bırakamıyor. Her sinemada karşılaşılan ruhsuz ve sıradan makûs adam olmaktan öteye geçemiyor Sabbac karakteri. Filmin başarısız olduğu yerlerden biri de senaryosu. Bayat diyaloglardan tutun unutulabilir berbat adama kadar, sinema hiç de on yıldan fazla bir müddetdir üretim basamağında olan bir proje üzere hissettirmiyor.
5. Nope
Get Out ve Us üzere pek beğenilen kaygı sinemalarının direktörü Jordan Peele, Nope sinemasıyla ne yazık ki beklentiyi karşılayamadı. İzleyiciler genelde sinemada bir kopukluk olmasından ve bekledikleri tansiyonu yaşayamamaktan şikayetçi. Örneğin geriye dönüş sahnelerinde bir şempanzenin 90’lar televizyon programını nasıl mahvettiği ve katliam yaptığını görülüyor lakin seyirci bu sahnelerin sinemaya niye eklendiğini anlamakta kuvvetlik çekiyor. Sinemadaki diyalogları ve latifeleri zorlama bulanlar da bulunuyor. Sinemanın uzunluğu da beğenilmemesinde bir öbür etken.
6. Thor: Love and Thunder
İzleyiciler, yıllardır karşımıza çıkan Thor karakterinden eğlenceli bir macera bekliyordu lakin her şeyin latifeye vurulduğu bir sinemayla karşılaştılar ne yazık ki. Örneğin Christian Bale, müthiş bir yaratık olmak için elinden geleni yaparken, Thor daima alaycı bir biçimde davranıyor. Makûs CGI, son derece karışık bir bahis ve hayli fazla güldürü ögesi bulunması Marvel hayranlarını hayal kırıklığına uğratmış maalesef.
7. Don’t Worry Darling
Filmin başlangıcı, sinematografisi ve kostümleri hayli başarılı olsa da, sinemanın dönüm noktası bir hayli kişi tarafınca sıradan bulunmuş. Oyunculuklar açısından da bir epeyce tartışmaya sebep olan sinemanın tanıtımı esnasında yaşanan olaylar da beğenilmemesine katkıda bulunmuş diyebiliriz.
8. Top Gun: Maverick
Top Gun: Maverick sineması birinci sinemadan 30 yıl daha sonra geldi biliyorsunuz ki. İzleyenlerin fikri ise birinci sinemadan hiç bir farkı olmadığı tarafında. Senaryonun bayağı olduğunu ve 30 yıl daha sonra gelen bir sinema için sıradan kaldığı da izleyicilerin yorumları içinde yer alıyor.
9. Disenchanted
Enchanted sinemasının devamı niteliğindeki sinema de beklentiyi karşılayamayanlardan. Müzikal çeşidinde olan sinemada müzikler beklentiyi karşılayamıyor ve senaryo başlarda heyecanlı olsa da sonlara gerçek heyecanını kaybediyor. 15 yıldır devam sinemasını bekleyen izleyiciler, güldürü açısından da sinema zayıf bulmuş.
10. Pearl
X sinemasının öncesini anlatan sinema, X sinemasının yarattığı şok ve kaygı yoğunluğu düzeyinin altında kalıyor. Sinemanın senaryosu pek kestirim edilebilir ve X sinemasına bakılırsa pek sıkıcı olduğu düşünülüyor.
11. The Gray Man
Filmin senaryosu kolay ve bu durum düzgün koreografilenmiş dövüş sahneleri ve büyük patlamalarla telafi edilmeye çalışılmış üzere görünüyor. Olağan ki bu makus bir durum değil fakat izleyiciler sık sık dövüş sahnesi izlemek yerine karakterlerin öyküsünü ve gelişmenini de görmek isteyebiliyor. Chris Evans’ın makus adam rolünü oynamakta pek başarılı olamadığını düşünenler de bulunuyor olağan.
12. Jurassic World: Dominion
1993 yılında yayın hayatına başlayan Jursassic Park serisini sonlandırmak için Jurassic World: Dominion sinemasının pek zayıf kaldığı düşünülüyor. O denli ki, sinema Jurassic Park serisinin en makus sineması olarak bile anılıyor. Birkaç Jurassic Park karakteri geri dönse de ve başarılı oyuncular yer alsa da, sinema kapanış sineması için istenen etkiyi bırakamadı ve serinin hayranları daha anlatılacak fazlaca şey olduğu ve bir sinema daha çıkması gerektiğini düşünüyor.