Bir Insan Neden Hor Görülür ?

Finci

Global Mod
Global Mod
Bir İnsan Neden Hor Görülür?

Herkese merhaba! Bugün sizlerle üzerinde çok düşündüğüm ve bazen de farkında olmadan hepimizin bir şekilde içine düştüğü bir konu üzerine sohbet etmek istiyorum: İnsanlar neden hor görülür? Neden bazıları, dışarıdan bakıldığında tüm başarılarına ve insanlık hallerine rağmen bir şekilde gözden düşer? Yeri gelir, birinin başarısını küçümseyen bakışlarla karşılaşırız, ya da kimisi tamamen dışlanır. Hepimiz bunları gözlemlemişizdir. Ama hiç düşündünüz mü? Bu davranışların ardında neler yatıyor?

Dilerseniz biraz daha derinlemesine bir incelemeye dalalım. Belki de hepimizin içsel dünyasında farkında olmadığımız bazı derin sebepler var.

Toplumsal Kodlar ve Sosyal Normlar: Neden Bir İnsan 'Farklı' Olursa Hor Görülür?

İlk olarak, toplumsal normlar ve beklentilerden bahsedelim. İnsanlar, yaşamları boyunca toplumun belirlediği kurallar ve sınırlar çerçevesinde davranmaya eğilimlidirler. Bu normlar, bireylerin hangi davranışları sergileyip sergileyemeyeceklerini, hangi görünüşlerin kabul edilebilir olduğunu belirler. Bir insan bu sınırların dışında kalırsa, hemen "normal" kabul edilmez.

Örneğin, küçük bir köyde büyüyen bir kişi, şehre taşındığında orada çok farklı bir yaşam tarzı ve değer yargılarıyla karşılaşabilir. Bir köyde büyüyen biri, sabah erkenden işe gitmek yerine yerel halkla birlikte güneşin batışını izlemek, bazen daha yavaş bir yaşam sürmek ister. Ancak şehirde, böyle bir davranış "tembellik" veya "verimsizlik" olarak yorumlanabilir. Buradaki hor görme, aslında toplumsal bir kodun sonucu olarak karşımıza çıkar: Şehirliler daha hızlı, daha pratik ve daha üretken olmak zorundadırlar. Fakat bu, her iki yaşam tarzının da eşit derecede değerli olduğu gerçeğini unutur.

Özellikle toplulukların içsel kodlarına uymayan her birey, dışlanmaya veya hor görülmeye daha meyilli olur. Bir kişinin zayıf noktaları, farklılıkları veya sıradışı davranışları, çoğu zaman rahatlıkla hedef alınır. Bu da, toplumsal normlara uymamanın bedelidir.

Erkeklerin Pratik, Kadınların Topluluk Odaklı Görüşleri: Hor Görme ve Cinsiyet Perspektifi

Bu noktada, erkeklerin ve kadınların hor görme olaylarına nasıl farklı açılardan yaklaştıklarına göz atmak oldukça ilginç. Erkekler genellikle daha pratik, sonuç odaklı düşünme eğilimindedirler. Bir erkeğin, toplumun ona biçtiği rolü yerine getirmemesi veya bu rolde başarısız olması, doğrudan başarısızlık olarak algılanır. İş yerinde "başarılı" olamayan, kariyerinde ilerlemeyen bir erkek, toplum tarafından kolayca dışlanabilir. Bu erkek, iş hayatındaki başarısızlıklarının gölgesinde, kişisel olarak hor görülmeye başlanabilir. Onun dışındaki her şey önemsizleşir, yalnızca “sonuç” üzerinden değerlendirilir.

Kadınlar ise daha çok toplulukla bağlantı kurar. Bir kadının sosyal ilişkileri, ailesi ve çevresiyle olan bağları ona güven duygusu verir. Ancak bir kadının dışlanması ya da toplum içinde hor görülmesi genellikle "duygusal" bir zemine dayanır. Bir kadın, ailevi ya da toplumsal ilişkilerde başarısız olduğunda veya belli bir sosyal normu yerine getirmediğinde, çevresi tarafından daha duygusal bir şekilde dışlanabilir. Örneğin, anne olamayan bir kadın, toplumun bir kesimi tarafından acımasızca eleştirilebilir. Ya da evliliğinde sorun yaşayan bir kadın, dışarıdaki kişiler tarafından "başarısız" veya "yetersiz" olarak görülür. Bu, çoğu zaman bir kadının sosyal çevresi ve toplumsal bağları üzerinden yapılan değerlendirmelerdir.

Kadın ve erkek bakış açıları arasındaki bu fark, hor görme olgusunun çok yönlü ve karmaşık bir hal almasına neden olur. Her iki cinsin de karşılaştığı hor görme durumları, toplumsal cinsiyet normlarının bir sonucu olarak şekillenir ve çoğu zaman bu durumlar bireylerin içsel dünyalarına, duygusal hallerine veya toplulukla olan bağlarına zarar verir.

Gerçek Hayattan Örneklerle Hor Görme: Bir Kadının ve Bir Erkeğin Hikayesi

Gerçek dünyadan örneklerle konuyu somutlaştırmak istiyorum. Ayşe, bir kadındır, 35 yaşında ve uzun yıllardır başarılı bir iş kadınıdır. Ancak sürekli iş dünyasında, sosyal medyada ya da akrabalarından aldığı yorumlar onu bir noktada yıldırmıştır. “Evde çocuk yok, bir yuvanın yok, ne anlamı var bu kadar paranın?” gibi cümlelerle, Ayşe toplumun dayattığı kadınlık normlarına uymadığı için hor görülmüştür. Oysa Ayşe’nin hayatındaki bu “farklılık”, onun başarıları ve tercihleri, belki de onu daha değerli bir insan yapmaktadır.

Diğer tarafta, Murat isimli bir adamı düşünün. 42 yaşında, başarılı bir mühendis ve ailesinin tek çocuğu olarak büyümüştür. Ancak kariyerinde bir dönüm noktasına geldiğinde, başarıları giderek azalmaya başlamıştır. Onun için toplumun gözünde bir "başarı" olmadan anlamlı bir hayat yoktur. İşinden ayrıldığında ve kendi yolunu aradığında, çevresindeki insanlar ona "başarısız" demekten çekinmezler. Murat, toplumsal beklentiler nedeniyle kendisini çok daha yalnız hissetmeye başlamıştır. Onun hor görülmesi, aslında kendi içsel yolculuğunu bulamamasıyla ilintilidir.

Hor Görmenin Sonuçları: İçsel Dünyadaki Yıkım

Hor görülmenin sonuçları, yalnızca dışarıdan görülen olgularla sınırlı değildir. Kişinin iç dünyasında da derin izler bırakabilir. Bir insanın toplum tarafından dışlanması, özgüven eksikliğine yol açabilir, duygusal zorluklar yaratabilir. Zamanla bu kişiler, kimliklerini sorgulamaya başlarlar ve toplumla olan bağlarını kaybettikçe daha yalnızlaşırlar.

Hor görülmek, aynı zamanda insanın içsel gücünü kaybetmesine neden olabilir. Bir kişi ne kadar dış dünyada başarılı olursa olsun, kendisini toplum tarafından dışlanmış hissettiğinde, bu durum kişisel doyumunu ve huzurunu etkileyebilir.

Sizin Fikriniz Ne?

Sizce toplum, bireylerin farklılıklarını daha fazla kabul etmeli mi? İnsanların toplumdaki yerlerini belirleyen unsurlar sadece başarı mı olmalı? Erkeklerin ve kadınların farklı bakış açıları bu durumu nasıl etkiliyor? Sizin çevrenizde, hor görülen birinin hikayesine tanık oldunuz mu? Hangi faktörler bu durumu tetikliyor?

Fikirlerinizi bizimle paylaşmanızı sabırsızlıkla bekliyorum!
 
Üst