Simge
New member
Çamaşır Kurutma Makinesi Evde Rutubet Yapar mı? Bir Akşam Sohbetinden Doğan Hikâye
Merhaba sevgili forumdaşlar,
Uzun zamandır buraya bir şeyler yazmamıştım ama geçen hafta yaşadığım bir olayı sizinle paylaşmadan duramadım. Belki siz de benim gibi “küçük bir ev eşyası hayatı ne kadar etkileyebilir ki?” diye düşünenlerdensinizdir. Ama bazen, bir çamaşır kurutma makinesi bile insanın ilişkisine, evine, hatta duygularına dokunabiliyor…
---
Bir Sonbahar Akşamı Başlayan Tartışma
O akşam dışarıda yağmur çiseliyordu. Evdeki nem hissi o kadar yoğundu ki, sanki duvarlar bile nefes alıyordu. Çamaşırlar da salonun ortasında, askılıkta asılıydı — gri gömlekler, beyaz havlular, bir türlü kurumayan battaniyeler…
Ayşe, bir yandan pencerenin buğusunu silerken içinden söyleniyordu:
“Bu ev artık deniz kenarı evi gibi oldu, duvarlar nem kokuyor…”
O sırada Ali televizyonun karşısında, elinde telefonuyla teknik incelemeler yapıyordu.
“Bak Ayşe,” dedi gözlüğünü düzelterek, “ben araştırdım. Kurutma makinesi nem yapmaz, çünkü kapalı devre çalışıyor. Hatta bazı modeller havadaki nemi bile azaltıyor.”
Ayşe, biraz dalgın, biraz da yorgun bir sesle cevap verdi:
“Ali, mesele sadece teknik değil… O sıcak hava, o buhar… evin kokusunu değiştirir sanki. Bilmiyorum, bana evin ruhunu alıyor gibi geliyor.”
İşte o an, iki farklı dünyanın tartışması başlamıştı: çözüm odaklı bir mühendis Ali ve hisleriyle yaşayan, evin kalbini duyan Ayşe.
---
Erkeklerin Mantığı, Kadınların Kalbi
Ali’nin dünyasında her sorunun bir çözümü vardı. O, rakamlarla düşünen, mantığıyla ilerleyen bir adamdı. “Nem oranı yüzde 65’ten fazlaysa, bu fiziksel bir sorundur” diyordu. “Rutubet varsa, hava sirkülasyonunu artırırız, cihazla çözeriz.”
Ayşe ise başka bir pencereden bakıyordu. Onun için ev bir makine değil, yaşayan bir ruhtu. Kurutma makinesinin sesi, duvarların yankısı, penceredeki buğu… bunların hepsi birer duygu parçasıydı.
“Ali,” dedi yavaşça, “sen mühendis olabilirsin ama ben de bu evin kalbini duyan bir kadınım. Çamaşırların kokusunu bile seviyorum. Güneşte kuruduklarında o kokunun içime sinmesini seviyorum. Makineyle kuruyunca sanki her şey steril ama soğuk oluyor.”
Ali başını eğdi, çünkü haklıydı belki. Ama Ayşe de haksız değildi.
---
Bir Deneme: Mantıkla Kalbin Uzlaşması
Sonunda Ali’nin sabrı ve Ayşe’nin sezgisi birleşti. Ali, “Tamam, deneyelim” dedi. “Bir hafta makineyle kurutalım, bir hafta askıda. Sonra farkı sen söyle.”
Kurutma makinesi sessizdi, neredeyse görünmez bir dost gibiydi. Çamaşırlar bir saat içinde kuruyor, evde ne buğu ne nem kalıyordu. Ayşe başta tedirgindi ama günler geçtikçe fark etti ki rutubet azalmış, duvarlardaki o nem kokusu gitmişti.
Ama içten içe bir eksiklik hissediyordu.
Makine kurutuyordu, ev ise sessizleşiyordu.
Bir akşam çamaşırları makineden çıkarırken eline bir tişört aldı. Mis gibi yumuşatıcı kokuyordu ama… o güneşin altındaki “ev kokusu” yoktu.
“Ali,” dedi gülümseyerek, “tamam, haklısın. Rutubet yok ama o eski hissi de kaybettik sanki.”
Ali gülümsedi, karısının saçlarını okşadı:
“Belki de bazen bir çözüm, sadece bir çözüm değildir. Belki de evin sıcaklığını biz veriyoruz, makine değil.”
---
Forumdaşlara Soru: Sizce Ev Kokusu Nedir?
İşte o gün anladım ki mesele sadece “kurutma makinesi rutubet yapar mı?” değilmiş.
Evet, teknik olarak çoğu modern kurutma makinesi rutubet yapmaz, hatta havadaki nemi azaltır. Özellikle kondenserli ve ısı pompalı modeller kapalı devrede çalıştığı için suyu haznede toplar, dışarıya nem vermez.
Ama mesele teknik değil; mesele his.
Evin kokusu, bir sabahın sessizliğinde kuruyan çamaşırdan mı gelir, yoksa iki insanın birbirine duyduğu sevgiden mi?
Ben hâlâ ara sıra çamaşırları balkona asıyorum. Çünkü bazen o rüzgârla dalgalanan beyaz tülün arasında, bir evin nefes aldığını hissediyorum.
Ama kışın, yağmurlu günlerde makinenin sıcak sesiyle ısınan salonda, bir fincan kahveyle Ali’yle sohbet ederken… işte o zaman da anlıyorum: bazen teknoloji bile bir hikâyeye dönüşebiliyor.
---
Siz Ne Düşünüyorsunuz?
Forumdaşlar, siz de böyle bir ikilem yaşadınız mı?
Evde rutubetle, nemle uğraşırken kalbiniz başka bir yerde mi kaldı?
Kurutma makinesi sizin için sadece bir cihaz mı, yoksa evinizin sessiz bir yardımcısı mı?
Belki de hepimizin evinde bir “Ali” ve bir “Ayşe” var. Biri mantığıyla çözüm arıyor, diğeri kalbiyle dengeyi.
Ama sonunda ev dediğimiz şey, onların ortasında — sessizlikle gülümseme arasında, teknolojiyle duygunun kesiştiği noktada var oluyor.
Belki de cevap şu:
Çamaşır kurutma makinesi evde rutubet yapmaz ama bazen kalbimizde küçük bir buğu bırakır.
---
Ve Son Söz...
Bir gün evinizde o buğulu camın ardından dışarıya bakarken, elinizde kahve, arkada kurutma makinesinin yumuşak sesi varsa… bilin ki o ses sadece çamaşır değil, hayatı da kurutuyor: fazlalıklardan, nemden, belki biraz da duygulardan.
Ama işin güzelliği burada — bazen o buğu bile hatıralarımıza karışıyor.
Ve forumlarda, böyle hikâyelerle birbirimize dokunuyoruz.
Siz de yazın, anlatın… Belki sizin evinizin sesi başka bir hikâyeye dönüşür.
Merhaba sevgili forumdaşlar,
Uzun zamandır buraya bir şeyler yazmamıştım ama geçen hafta yaşadığım bir olayı sizinle paylaşmadan duramadım. Belki siz de benim gibi “küçük bir ev eşyası hayatı ne kadar etkileyebilir ki?” diye düşünenlerdensinizdir. Ama bazen, bir çamaşır kurutma makinesi bile insanın ilişkisine, evine, hatta duygularına dokunabiliyor…
---
Bir Sonbahar Akşamı Başlayan Tartışma
O akşam dışarıda yağmur çiseliyordu. Evdeki nem hissi o kadar yoğundu ki, sanki duvarlar bile nefes alıyordu. Çamaşırlar da salonun ortasında, askılıkta asılıydı — gri gömlekler, beyaz havlular, bir türlü kurumayan battaniyeler…
Ayşe, bir yandan pencerenin buğusunu silerken içinden söyleniyordu:
“Bu ev artık deniz kenarı evi gibi oldu, duvarlar nem kokuyor…”
O sırada Ali televizyonun karşısında, elinde telefonuyla teknik incelemeler yapıyordu.
“Bak Ayşe,” dedi gözlüğünü düzelterek, “ben araştırdım. Kurutma makinesi nem yapmaz, çünkü kapalı devre çalışıyor. Hatta bazı modeller havadaki nemi bile azaltıyor.”
Ayşe, biraz dalgın, biraz da yorgun bir sesle cevap verdi:
“Ali, mesele sadece teknik değil… O sıcak hava, o buhar… evin kokusunu değiştirir sanki. Bilmiyorum, bana evin ruhunu alıyor gibi geliyor.”
İşte o an, iki farklı dünyanın tartışması başlamıştı: çözüm odaklı bir mühendis Ali ve hisleriyle yaşayan, evin kalbini duyan Ayşe.
---
Erkeklerin Mantığı, Kadınların Kalbi
Ali’nin dünyasında her sorunun bir çözümü vardı. O, rakamlarla düşünen, mantığıyla ilerleyen bir adamdı. “Nem oranı yüzde 65’ten fazlaysa, bu fiziksel bir sorundur” diyordu. “Rutubet varsa, hava sirkülasyonunu artırırız, cihazla çözeriz.”
Ayşe ise başka bir pencereden bakıyordu. Onun için ev bir makine değil, yaşayan bir ruhtu. Kurutma makinesinin sesi, duvarların yankısı, penceredeki buğu… bunların hepsi birer duygu parçasıydı.
“Ali,” dedi yavaşça, “sen mühendis olabilirsin ama ben de bu evin kalbini duyan bir kadınım. Çamaşırların kokusunu bile seviyorum. Güneşte kuruduklarında o kokunun içime sinmesini seviyorum. Makineyle kuruyunca sanki her şey steril ama soğuk oluyor.”
Ali başını eğdi, çünkü haklıydı belki. Ama Ayşe de haksız değildi.
---
Bir Deneme: Mantıkla Kalbin Uzlaşması
Sonunda Ali’nin sabrı ve Ayşe’nin sezgisi birleşti. Ali, “Tamam, deneyelim” dedi. “Bir hafta makineyle kurutalım, bir hafta askıda. Sonra farkı sen söyle.”
Kurutma makinesi sessizdi, neredeyse görünmez bir dost gibiydi. Çamaşırlar bir saat içinde kuruyor, evde ne buğu ne nem kalıyordu. Ayşe başta tedirgindi ama günler geçtikçe fark etti ki rutubet azalmış, duvarlardaki o nem kokusu gitmişti.
Ama içten içe bir eksiklik hissediyordu.
Makine kurutuyordu, ev ise sessizleşiyordu.
Bir akşam çamaşırları makineden çıkarırken eline bir tişört aldı. Mis gibi yumuşatıcı kokuyordu ama… o güneşin altındaki “ev kokusu” yoktu.
“Ali,” dedi gülümseyerek, “tamam, haklısın. Rutubet yok ama o eski hissi de kaybettik sanki.”
Ali gülümsedi, karısının saçlarını okşadı:
“Belki de bazen bir çözüm, sadece bir çözüm değildir. Belki de evin sıcaklığını biz veriyoruz, makine değil.”
---
Forumdaşlara Soru: Sizce Ev Kokusu Nedir?
İşte o gün anladım ki mesele sadece “kurutma makinesi rutubet yapar mı?” değilmiş.
Evet, teknik olarak çoğu modern kurutma makinesi rutubet yapmaz, hatta havadaki nemi azaltır. Özellikle kondenserli ve ısı pompalı modeller kapalı devrede çalıştığı için suyu haznede toplar, dışarıya nem vermez.
Ama mesele teknik değil; mesele his.
Evin kokusu, bir sabahın sessizliğinde kuruyan çamaşırdan mı gelir, yoksa iki insanın birbirine duyduğu sevgiden mi?
Ben hâlâ ara sıra çamaşırları balkona asıyorum. Çünkü bazen o rüzgârla dalgalanan beyaz tülün arasında, bir evin nefes aldığını hissediyorum.
Ama kışın, yağmurlu günlerde makinenin sıcak sesiyle ısınan salonda, bir fincan kahveyle Ali’yle sohbet ederken… işte o zaman da anlıyorum: bazen teknoloji bile bir hikâyeye dönüşebiliyor.
---
Siz Ne Düşünüyorsunuz?
Forumdaşlar, siz de böyle bir ikilem yaşadınız mı?
Evde rutubetle, nemle uğraşırken kalbiniz başka bir yerde mi kaldı?
Kurutma makinesi sizin için sadece bir cihaz mı, yoksa evinizin sessiz bir yardımcısı mı?
Belki de hepimizin evinde bir “Ali” ve bir “Ayşe” var. Biri mantığıyla çözüm arıyor, diğeri kalbiyle dengeyi.
Ama sonunda ev dediğimiz şey, onların ortasında — sessizlikle gülümseme arasında, teknolojiyle duygunun kesiştiği noktada var oluyor.
Belki de cevap şu:
Çamaşır kurutma makinesi evde rutubet yapmaz ama bazen kalbimizde küçük bir buğu bırakır.
---
Ve Son Söz...
Bir gün evinizde o buğulu camın ardından dışarıya bakarken, elinizde kahve, arkada kurutma makinesinin yumuşak sesi varsa… bilin ki o ses sadece çamaşır değil, hayatı da kurutuyor: fazlalıklardan, nemden, belki biraz da duygulardan.
Ama işin güzelliği burada — bazen o buğu bile hatıralarımıza karışıyor.
Ve forumlarda, böyle hikâyelerle birbirimize dokunuyoruz.
Siz de yazın, anlatın… Belki sizin evinizin sesi başka bir hikâyeye dönüşür.